Covid-19 Zaman Perspektifimizi Nasıl Etkiliyor?
 

Covid-19 Zaman Perspektifimizi Nasıl Etkiliyor?

Anlamak ve anlatmak için kelimelere ve kavramlara ihtiyaç duyarız. Anlatmak isteyip de bir türlü dillendiremediklerimizi bazen bir şiir, bir şarkı söyler bizim yerimize; biz de böylece anlatmanın bir yolunu bulmuş olmaktan ötürü rahat ederiz. Bazen de bilim bu boşluğu doldurur ve bize yeni sözcükler verir. Zimbardo’nun zaman perspektifi kavramı da hayatı yorumlamak için farklı bir pencere açıyor.


Zaman Perspektifi Nedir?

Zaman perspektifi kavramının temelinde ilk defa 1970’lerde Colombia Üniversitesi’nde Walter Mischel tarafından uygulanan “Marshmallow Testi” yani “Zevki Erteleme Becerisi Testi” olarak bilinen, çocukların hazzı erteleme davranışları ile gelecekteki yaşamları ve kişilik özelliklerinin araştırıldığı çalışma yer alıyor. Hazzı erteleyen çocukların gelecekteki okul başarısının daha yüksek, olumlu kişisel özelliklerinin gelişmiş, sosyal becerileri yüksek ve madde-alkol bağımlılık riskleri daha az olduğu görülüyor.

Zaman perspektifi, bireyin, hayatını hangi zaman eğilimine göre yaşadığını ifade eder. Zimbardo zaman perspektifi kavramıyla, zamanı üç ana ve kendi içinde ikişer olmak üzere altı kategoriye ayırarak yaşadığımızı anlatır. Bunlardan bir kaçını daha fazla kullanıp diğerlerini göz ardı etme eğiliminde olduğumuzu söyler, bu otomatik olarak gelişen ve farkında olmadığımız bir düşünce kalıbıdır. Zimbardo’ya göre kişinin zaman perspektifi O’nun seçimlerini, kararlarını ve gündelik eylemlerini etkiler. Zaman perspektifi, kültürler, milletler, bireyler, sosyal sınıflar ve eğitim seviyelerine göre farklılık gösterir.

Zaman Perspektifleri,

1-Geçmiş odaklı (olumsuz geçmiş odaklı, olumlu geçmişe odaklı)

2-Şimdiye odaklı (hazza odaklı, kadere odaklı)

3-Gelecek odaklı (ileri odaklı, ölüm sonrası yaşama odaklı) olarak sınıflandırılır.

Bir örnekle açıklarsak

Şimdiye odaklı/hazcı tutumumuzun yüksek, olumsuz geçmiş odaklılığımızın orta derecede yüksek ve gelecek odaklılığımızın düşük olduğu bir profile sahip olduğumuzu düşünelim; muhtemelen riskli davranışlar gösterip, plansız ve ileriyi düşünmeyen, günü geçirmeye dayalı bir yaşamımız olacak. Diğer taraftan gelecek odaklılığı yüksek, olumsuz geçmiş odaklılığı orta yüksek ve şimdiye odaklı hazcı yanı düşük bir profil düşünelim; içinde olduğu anı ıskalayacak, geçmişle bağı olumsuz olduğu için olumlu bir gelecek inşası aksayacak bir hayat olma ihtimali yüksek görünüyor.

Zimbardo en uygun zaman profilini; “olumlu geçmişe odaklılığı yüksek, geleceğe odaklılığı orta derecede yüksek ve orta derecede şimdiye odaklı-hazcı; her zaman olumsuz geçmişe ve şimdiye odaklı-kaderciliği düşük” olarak tanımlıyor.

“Yani en uygun zaman perspektifi profili, geçmişe olumluluğa dayanıyor. Gelecek odaklı olmaktan aldığınız ise yeni hedeflere ve yeni meydan okumalara yol alan kanatlarınız. Şimdiye odaklı-hazcılıktan kazanacağınız ise enerjidir; kendinizi, yeni yerleri, insanları, hisleri keşfetme enerjisi.”

Covid-19 ve Zaman Algımız

Covid-19 salgınının, henüz atlattığımız bir süreç olmamakla birlikte, zaman perspektifimiz üzerinde ciddi etkileri olduğunu, uzun dönemde bu etkiyi daha yoğun ve gözle görülür düzeyde hissetmemizin kaçınılmaz olacağını söylemek yersiz olmayacak.

Hala bir çok ülkede devam eden karantina sürecinde yaşamlarımızı gözden geçirme, yeniden düzenleme zorunluluğu içinde bulduk kendimizi. Hep distopik anlatılarda merakla okuduğumuz, filmlerde izlediğimiz bir hayatı yaşamaya başladık. İnsanın doğa karşısındaki egemenliği yanılgısı, kendi yüzümüze attığımız bir tokat gibi, şimdi hepimizi yaşamlarımızın farklı yerlerinden tutmuş neredeyse sarsıyor; alışkanlıklarımızı, hayattan ve kendimizden beklentilerimizi ve ilişkileri sorguladığımız bir süreç yaşıyoruz. “Bunları düşünmenin sırası değil” diyen bir iç sesimiz olsa da, olup bitenin bizi yalnızca şu içinde olduğumuz günlere sıkıştırdığı; işimiz, sağlığımız veya sevdiklerimizin sağlığıyla ilgili endişe dolu olduğumuz bu zamanlarda düşünceler zihnimize davetsizce giriyor. Alışık olduğumuz zaman perspektifimizi alıp kendine uymaya zorluyor, eğip büküyor. Belki de kimimiz için yaşamın doğal akışı içinde eğilip bükülmüş olanı görmeyi sağlıyor.

“Herhangi bir zaman perspektifinin fazlası olumsuzluk barındırır. Gelecekçiler, başarı için neyi feda eder? Ailelerine ayıracakları vakti. Arkadaşlarıyla geçirecekleri vakti. Eğlence vakitlerini. Kendilerine ayıracakları vakti feda eder. Hobilerini ve uykularını feda eder. Yani sağlıklarını da etkiler. Ve çalışmak için yaşarlar, elde etmek, kontrol etmek için.”

Gelecek kaygısının arttığı ve odağımızın tamamen geleceği öngörmek üzerine kurulu olduğu bir yaşamdan, bugüne odaklı bir hayata zorlanıyoruz; yaşadığımız süreç, insanın ölümlülüğü karşısında kurduğu bütün savunmacı gelecek tasarımlarını elinden alıp, onu doğa karşısındaki kırılgan bedeni ve geçmiş-gelecek arasında şimdiye vakti olmayan zihniyle baş başa bırakıyor.




Etiketler
Bir yorum yaz

İlgili Bloglar

Türkçe Terapi Garanti

100%

Memnuniyet Garantisi

Terapinin başarıyla tamamlayana kadar Türkçe Terapi ödemeleriniz bizimle güvende.