Başkalarının Acısına Bakmak/ Ruh Sağlığı Çalışanları İçin Öz bakım Önerileri
 

Başkalarının Acısına Bakmak/ Ruh Sağlığı Çalışanları İçin Öz bakım Önerileri

“Benim gibi, insan göğsünde yaşayan yarı-evcilleştirilmiş şeytanların en kötüsünü uyandıran ve onlarla güreşmek isteyen biri, mücadeleden zarar görmeden geçmeyi bekleyemez.”

Sigmund Freud


Psikologların meslek hayatlarında danışanları veya bu gizemli görünen mesleğin sırlarını merak edenlerden en çok duydukları sorulardan bazıları, “Bu kadar sorun dinliyorsunuz yorulmuyor musunuz? Biz kendi sorunlarımızla zor başa çıkıyoruz. Sizin de kafanızı şişirdim. Nasıl dayanıyorsunuz insanların acı hikayelerini dinlemeye?” olarak sıralanabilir. Bu sorular eğer danışmanlık ya da terapi süreci içinde soruluyorsa danışanın soruyu hangi duygularla soruyor olabileceğini akılda tutarak değerlendirmek faydalı olur.

Peki ya sadece meraktan soranlara ne söyleyebiliriz?

Bu mesleğin sihirli bir yanının olduğunu ve üstün güçlere sahip olduğumuzu söylemek isterdim. Ancak terapistin sihirli sözcükleriyle tüm sorunların kolayca çözülebileceği fantezisi kadar insanüstü tüm güçlülüğü de gerçek dışı.



#Magicians

Ruh Sağlığı Çalışanlarının Karşılaştığı Zorluklar

Ruh sağlığı çalışanları ve genel olarak insan ile yakın etkileşim içinde çalışan meslek gruplarından kişiler, (sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanlar, avukat vb.) tükenmişlik sendromu (burnout),  eşduyum/merhamet yorgunluğu ve ikincil travma gibi mesleklerini yapmayı zorlaştıran sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bunların yanı sıra depresif duygulanım, anksiyete, duygusal tükenme, ilişki problemleri, izolasyon ve tecrit duyguları, mesleki endişeler de araştırmalarda ruh sağlığı çalışanlarının belirttiği problemler arasında. Madde kötüye kullanımı ve somatik problemler ise en az karşılaşılan sorunlar.1

Merhamet/eşduyum yorgunluğu kişinin zamanla diğerlerinin acılarına katlanabilme kapasitesinin ya da ilgisinin azalması olarak tanımlanır. Tükenmişlik sendromu, duyarsızlaşma, mesleki başarısızlık hissi ve duygusal olarak tükenme durumuna işaret eder. İkincil travma ise etkileri bazen yıllar sürebilecek travmatik stres belirtileri, uyku bozuklukları, kaygı, depersonalizasyon gibi ruh sağlığı çalışanının etkinliğini yitirmesi şeklinde kendini gösterir.2-5

Meslek yaşamının başında olan ruh sağlığı çalışanlarının uzun ve yoğun çalışma saatleri, yetersiz bilgi, deneyim ve kısıtlı imkanlar içinde travma mağdurlarıyla çalışmaları; ruh sağlığı çalışanlarının süpervizyon ve benzeri uygulamalarla desteklenmemesi onları  insan faktörünün etkin olduğu travma yaşantıları karşısında daha kırılgan yapmaktadır.5,6

Ruh Sağlığı Çalışanları İçin Öz Bakım

Ruh sağlığı çalışanının kendini koruyucu davranışlarıyla ilgili çalışmalara baktığımızda öz bakım yöntemlerinin etkin kullanabiliyor olmanın bu tür mesleki sorunlara karşı koruyucu işlevi olduğu görülüyor.1-7

Dorociak ve ark. hazırladıkları mesleki özbakım davranışları ölçeğinde (Professional Self-care Scale), öz bakımı beş kapsamda değerlendirir.2

  • Profesyonel Destek faktörü, tecritten kaçınmak, meslektaşlarla ilişkiler geliştirmek ve hem ödüllendirici hem de stresli iş deneyimlerini paylaşmak, destekleyici meslektaşların önemi ve bu tür stratejiler içerir.
  • Mesleki Gelişim, eğlenceli mesleki organizasyonlara ve etkinliklere katılmanın ve mesleki bilgi konusunda güncel kalmanın önemini gösterir.
  • Yaşam Dengesi faktörü, bir profesyonel kimliğe sahip olmanın yanı sıra kişisel bir kimliğe sahip olmanın önemini vurgular. Bu faktör, işyerinin dışındaki sosyal desteğin öneminin altını çizmekte ve iş ile iş dışı yaşam arasında bir denge kurmaya hizmet eden stratejileri vurgular.
  • Bilişsel Farkındalık, psikolojik öz bakımın önemini vurgular ve işyeri stresini ve duygularını izlemeyi, zorlukları yönetmek için proaktif bir yaklaşıma sahip olmayı ve duygu ve ihtiyaçların farkındalığını korumayı içerir.
  • Günlük Denge, Yaşam Dengesi faktörünün aksine, farkındalığı korurken ve kaynakları yenilerken talepleri yönetmek için iş günü boyunca dahil edilebilecek daha küçük ölçekli, mikro odaklı stratejileri kapsar. Bu çalışma özellikle Günlük denge (daily balance), bilişsel farkındalık ve yaşam dengesinin stres ve tükenmişlik düzeyini azaltılmasında etkin olduğunu söyler.2

Uygulanabilir Öz Bakım Önerileri

Norcross J.C (2000) çalışmasında ruh sağlığı çalışanları için pratik öneriler sunar.

  • Psikolojik uygulamanın tehlikelerini tanı.
  • Tekniklerin veya yöntemlerin aksine stratejileri düşün.
  • Öz farkındalık ve özgürleşme ile başla: yaşama anlam katmak için çabala. yaratıcılık ve kişisel gelişime önem ver.
  • Farklı teorik yönelimlerle geleneksel olarak ilişkilendirilmiş birçok stratejiyi kucakla.
  • İnsan olduğunu unutma: mesleki ve özel yaşamda sınırlar oluştur.
  • Bireysel terapi al : bilişleri yeniden yapılandır.
  • Kendini suçlayıcı ve kuruntulu düşüncelerden kaçın: fiziksel sağlığı önemse, sosyal ilişkileri geliştir.
  • Çeşitlendir, çeşitlendir, çeşitlendir: stres verici durumlardan uzaklaşmak ve rahatlamak için sağlıklı yöntemler geliştir, iyilik halini besleyecek bir çevre yarat.
  • Ve ödüllerin değerini bil: mesleğinin ödüllendirici yanlarının farkında ol.

Kendine Sorular Sor

Dattilio F.M (2015) ise ruh sağlığı çalışanlarına kendilerine zaman zaman sormaları gereken soruları hatırlatır. Son altı aylık süreci göz önünde tutarak olası davranış/tutum değişiklikleri veya düşünce biçiminde değişiklikleri saptamak; yakın ilişkide olunan kişilerin gözlemlerine dayanan değişimler; sizi iyi tanıyanlardan aldığınız reaksiyonlarda gördüğünüz farklılıklar ve son olarak danışanların geribildirimlerindeki değişiklikleri takip ederek ruh sağlığımızı gözlem altında tutmayı önerir.4

En Sık Kullanılan Yöntemler

1997 yılında, psikoterapistlerin kişisel sorunları ve öz bakım paternleri üzerine yapılan bir çalışmada zevk için okuma, fiziksel egzersiz, hobiler ve eğlence amaçlı tatiller, katılımcılar tarafından bildirilen en yaygın öz bakım formlarıdır. Akran süpervizyonu, dua veya meditasyon ve gönüllü çalışma da sıklıkla bildirilmiştir. Kişisel terapi, kilise hizmetlerine katılma, masaj veya kayropraktik bakım alma ve kişisel günlük tutma, bildirilen öz bakım formları arasında daha az yaygın olanlardır.1 Yüz elli beş kişilik bu örneklemin %90’ı bireysel terapiyi deneyimlemiş ve pozitif değerlendirmişlerdir. Bu grub terapi ücretleri ve terapi ulaşılabilirliğini sorun olarak değerlendirmiştir.1

Sınırlı olan literatür araştırmama göre Türkiye’de direk olarak ruh sağlığı çalışanlarının problemleri ve öz bakım davranışları üzerine yapılmış bir çalışma olmamakla beraber, ayrı ayrı sağlık çalışanlarında tükenmişlik, ikincil travma ve psikolojik danışmanlık öğrencilerinde öz bakım becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar var.5,6

Konu üzerine düşünürken meslektaşlarımla yaptığım sohbetlerde bir çoğunun meslek yaşamlarının belirli dönemlerinde bireysel ya da grup terapilerine devam etmek; zorlu vakalarla çalışırken süpervizyon almak; beslenme, uyku gibi birincil ihtiyaçları yeterince karşılamak; meditasyon, yoga, yürüyüş, spor ve dans etmek; sosyal ağlarını güçlendirmek (aile ve arkadaşlarla zaman geçirmek, meslektaşlarla buluşmak, akran süpervizyonu vb.); mesleki eğitimlerini sürdürmek gibi faaliyetler içinde, iş ve kişisel yaşam dengesini korumaya yönelik aktif bir çaba gösterdiklerini gördüm. Meditatif bir yöntem olarak gündelik bir işi (yemek yapmak, bulaşık yıkamak gibi) farkındalıkla yapanlar, kitap okuyarak ya da yazarak zihnini sakinleştirenler, kendileri için özel yöntemler bulup tanıdık ve güzel buldukları kokuları – tadları duygu düzenlemenin bir yöntemi olarak geliştirenler…

Kendi cümleleriyle aktaracak olursam bir meslektaşımın mesleki ve kişisel öz bakımı;

” …kendime bakım olarak bireysel terapi alıyorum. Mesleki eğitimlere devam ediyorum. Meditasyon, zihinsel farkındalık (mindfulness) egzersizlerini yapmaya çalışıyorum. Bunun içinde doğada kısa yürüyüşler, yüzerken balıkları izleme, yıldız görebildiğim bir yerden ay ve yıldızları izleme de var. Anda kalmaya çalışmak en sık yaptığım şey; suyu hissetmek, rüzgarı hissetmek, kokladığım çiçeği, kahvenin kokusunu kuşların hareketini… Depresif ve kaygılı hissettiğim zamanlar biraz kendimi izliyorum, içinden geçtiğim duyguyu anlamaya çalışıyorum. Bildiğim daha önce çalıştığım bir kaynağı varsa onları kendime hatırlatıp duygumun akmasına yardım ediyorum. Bazen kaygıma kapılıp sonrasında bana sıkıntı yaratan eylemlerde bulunuyorum; “bildiğim eski ayakkabılarım!” … Dostlarla paylaşmak da yine sık yaptığım bir şey. Kaygılı ve depresif olduğumda, beni sıkıştıran iç seslerimi yatıştıran, şefkat gösteren bir yerden desteklerini hissediyorum. …müzik ve dans, her zaman yaşadığımı hissettiren, içinde her duygunun olduğu yaşam sahnesini bana hatırlatır.”

Ortak noktaları olmakla birlikte kişiye özel, bir kereye mahsus olmayan, yaşamlarına işledikleri yöntemler, ruh sağlığı alanı dışından olanlar için de ilham verici görünüyor. Bu konuda yapılacak geniş kapsamlı çalışmalarınsa özellikle mesleğe yeni başlayanlara önemli katkıları olacağı kanısındayım.

*Yazının başlığı, Susan Sontag’ın aynı adı taşıyan savaş fotoğrafçısı/muhabiri, fotoğraf ve izleyen arasındaki ilişkiyi konu alan kitabından alıntıdır.

Kaynaklar

1. Mahoney, M. J. (1997). Psychotherapists’ personal problems and self-care patterns. Professional Psychology: Research and Practice, 28(1), 14–16.

2- Dorociak KE, Rupert PA, Bryant FB, Zahniser E. Development of the Professional Self-Care Scale. Journal of Counseling Psychology. 2017 Apr;64(3):325-334.

3- Norcross, J. C. (2000). Psychotherapist self-care: Practitioner-tested, research-informed strategies. Professional Psychology: Research and Practice, 31(6), 710–713. doi:10.1037/0735-7028.31.6.710

4- Dattilio, F. M. (2015). The Self-Care of Psychologists and Mental Health Professionals: A Review and Practitioner Guide. Australian Psychologist, 50(6), 393–399. doi:10.1111/ap.12157

5- Ayten Zara Ferhat Jak İçöz. Secondary Traumatic Stress in Mental Health Workers in Turkey. J Clin Psy. 2015; 18(1): 15-23

6- Güler, D. (2018)  Psikolojik Danışman Adaylarının Öz-Bakım Davranışlarını Geliştirmek Amacıyla “Psikolojik Danışmanlarda Öz-Bakım Dersinin Tasarlanması ve Uygulanması”, Doktora Tezi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir

7- Wise, E. H., Hersh, M. A., & Gibson, C. M. (2012). Ethics, self-care and well-being for psychologists: Reenvisioning the stress-distress continuum. Professional Psychology: Research and Practice, 43(5), 487–494.


Etiketler
Bir yorum yaz

Türkçe Terapi Garanti

100%

Memnuniyet Garantisi

Terapinin başarıyla tamamlayana kadar Türkçe Terapi ödemeleriniz bizimle güvende.