İlişkilerde Sorumluluk Dengesi
 

İlişkilerde Sorumluluk Dengesi

İlişkilerde Sorumluluk Dengesi
Online Psikolog | Online Terapi Nuray Er
Psikolog Nuray Er

04 Aralık 2018

Herkes sorumluluk sahibi bir eşe, çocuklara ve çalışma arkadaşlarına sahip olmayı ister. Çoğu kişi ise bu tür insanlara sahip olamadıkları için dövünür durur. Çünkü ilişkilerde karşı taraf da aynı dengede sorumluluk almıyorsa o ilişki yıpranmaya ve hatta kopmaya mahkumdur. 


Bu durum duygusal ilişkilerimizde, iş ilişkilerimizde hatta ebeveyn çocuk ilişkimizde bile geçerlidir. Çünkü bir taraf tükenmek üzeredir ve omuzlarında çok fazla yük olduğunda bahseder durur. Peki karşı tarafın bu sorumsuzluğunu bizim 'fazla' sorumluluk almamız destekliyor hatta bu duruma sebep oluyor olabilir mi?

Mesela çocuğunuza küçük yaşlardan itibaren belli başlı bazı sorumlulukları veriyor musunuz? Yoksa kendisinin yapması gereken şeyleri bile onun yerine siz mi yapıyorsunuz?
İlk olarak onun yaşla beraber getirdiği gelişimsel kapasitesinin farkında olmak önemlidir: 2 yaşını geçmiş çocuğunuz yemeğini kendi kendine yiyebilir ona fırsat verin. 3 yaşındaki çocuğunuz kıyafetlerini ve ayakkabılarını giymeyi becerebilir. 4 yaşındaki çocuğunuz odasını ve oyuncaklarını toplayabilir. 2 yaşından itibaren siz yemek yaparken ve diğer ev işleri ile uğraşırken size ufak tefek yardımları olabilir ve bu yardımları yaşlarıyla beraber büyüyebilir. Akşam bütün aile yemeğini bitirdikten sonra herkes en azından tabağını mutfağa götürebilir.
Sorumluluk bilinci için öncelikli olarak örnek olmak yeterli mi? Hayır. Sözel olarak da teşvik edici olmalıyız. Yapabileceğini başarabileceğini söylemek sevdiklerimiz için aslında o kadar önemli ve teşvik edici ki. Siz bunları sık sık tekrarlıyor musunuz? "Sen elini yıkayamazsın getir bakalım ben iyice yıkayayım" cümlesi sen bu sorumluluğu alabilecek kapasitede değilsini alttan alttan mesajlarken, "Ellerini sen yıkamayı dene, eminim bir daha ki sefere çok daha iyi yıkayacaksın" cümleleri sen değerlisin sen kıymetlisin bunu yapabilirsin şimdi olmazsa sonra yaparsını vurgular. 

Kendilerinin (çocuklarımız, eşimiz, arkadaşlarımız) yapabilecek düzeyde oldukları sorumlulukları küçük büyük demeden sürekli üzerimize almamız, aman o üzülmesin, aman o zarar görmesin, aman o bilemez  gibi duygulara yenilmemiz bizi sonrasında daha çok üzmüyor mu? Bir de bakmışız ki üzerimize aldığımız sorumluluklar dev olmuş. Hayatımızdaki insanlar ise sorumluluktan yoksun çeşitli alanlarda bunun sonuçlarını kötü bir şekilde deneyimleyen, öz güven sorunu olan, sürekli şikayet eden bireyler olup çıkmışlar.

Yani eğer hayatınızda sorumsuz olduğundan şikayetçi olduğunuz herhangi birisi varsa dikkat edin sizin fazla sorumluluk yüklenmeniz buna sebebiyet vermiş olabilir. Bunu fark ettiniz ise eğer hiç bir zaman geç olduğunu düşünmüyorum. Bazen profesyonel bir destekle ya da çokça kendi emek ve sabrınızla hem o kişiyi daha fazla sorumluluk sahibi bir bireye dönüştürebilir hem de sırtınızdaki sorumlulukları biraz hafifletme fırsatı bulabilirsiniz. Bir taşla iki kuş!

Sevgiyle,
Nuray ER


Etiketler
Bir yorum yaz

İlgili Bloglar

Türkçe Terapi Garanti

100%

Memnuniyet Garantisi

Terapinin başarıyla tamamlayana kadar Türkçe Terapi ödemeleriniz bizimle güvende.