PSİKOLOJİK ESNEKLİk VE STRESLE BAŞA ÇIKMA
 

PSİKOLOJİK ESNEKLİk VE STRESLE BAŞA ÇIKMA

Psikolojik esneklik ise bilinçli bir birey olarak şimdiki an ile tamamen etkileşim içinde olabilme ve kişisel değerlerini göz önünde bulundurarak bir davranışı sürdürme ya da değiştirebilme becerisi olarak tanımlanmaktadır.


Bilişsel esneklik kişinin oluşan yeni ve beklenmedik koşullar sonucunda bilişsel süreçlerini o koşullara uyum sağlayabilmek için düzenleyebilme becerisidir (Canas ve ark. 2003). Bilişsel esnekliğe sahip olan bir birey daha önceki koşullarda etkili olduğunu gözlemlediği fakat yeni süreçte etkili olmayacağı anlaşılan yöntemleri ısrarla tekrarlayarak sorunu çözmeye çalışmak yerine yeni yöntemlere başvurmaktadır. Örneğin bir odada olduğumuzu ve odanın kapısını çekerek açmaya çalıştığımızı fakat kapının açılmadığını hayal edelim. Bu durumda kapıyı bir de iterek açmayı deneyebilir ya da kapının bozuk olduğunu düşünüp kapıyı açmaya çalışmaktan vazgeçebiliriz. Kişi karşılaştığı sorunlara karşı esnek bir yaklaşım geliştirebilir ve farklı seçeneklerinin olduğunu fark edebilirse yaşamın getirdiği zorluklara karşı daha dirençli olabilmekte fakat sorunlar her zaman aynı davranışlarla yaklaşır ve farklı çözüm yöntemleri denemez ise hayatın akışına uyum sağlayamamaktadır (Toksöz 2018). Bu sebeple bireylerin zorluklarla karşılaşmasından ziyade bu zorluklarla baş etme becerileri önem kazanmaktadır (Bedel ve Ulubey 2015).

Psikolojik esneklik ise bilinçli bir birey olarak şimdiki an ile tamamen etkileşim içinde olabilme ve kişisel değerlerini göz önünde bulundurarak bir davranışı sürdürme ya da değiştirebilme becerisi olarak tanımlanmaktadır (Hayes ve ark. 2006). Psikolojik esneklik kişinin iyi oluşuna ve psikolojik sağlığını sürdürmesine büyük katkılar sunan bir kavramdır (Kashdan ve Rottenberg 2010). Psikolojik esneklik düzeyinin az olması klinik problemler ve yaşam zorluklarına karşı mücadele etmede birtakım aksamalar ile ilişkili bulunurken; psikolojik esnekliği artırma konusundaki çabalar, yaşanan pek çok psikolojik sorundaki iyileşmelerle ilişkili bulunmaktadır (Luoma ve ark. 2011). Psikolojik esnekliğin olmaması dikkati dağıtma, uzaklaşma veya madde kullanımı gibi işlevsiz hale gelebilen kaçınmaya dayalı başa çıkma stratejilerini kullanma eğilimiyle güçlü bir şekilde ilişkiliyken, aynı zamanda psikolojik sorunların daha büyük bir bölümünü açıklayabilmektedir.

 

Bilişsel esneklik de psikolojik esneklik de düşüncelere önem vermektedir. Bilişsel esneklik alternatif seçeneklerin varlığının fark edilerek değişen durumlara uyum sağlamak için farklı düşüncelere de yönelebilmeyi (Bilgin 2009); psikolojik esneklik ise pek çok kavramıyla düşünceleri fark etme ve olduğu gibi kabul etmeyi içerir (Harris 2016). Bu yön iki kavram arasında bir ortaklık olarak görülse de bilişsel esnekliğin düşünceleri gerektiğinde değiştirmeyi, psikolojik esnekliğin ise düşüncelere zihinde yer açıp değiştirmeye çalışmamayı içermesi yönünden ise farklılaştıkları görülmektedir. BDT perspektifinden bilişsel esneklikte bireyin işlevsel olmayan düşüncelerini fark etmesi, yeniden yapılandırarak, katı ve değişmez olarak gördüğü düşünceleri esnetebilmesi esastır (Beck 1995). Psikolojik esneklikte ise, özellikle bilişsel ayrışma sürecinde amaç bireyin düşüncesiyle arasına mesafe koyması gerekmektedir (Hayes ve ark. 2011). Sonuç olarak her iki kavramda da düşünceler önemli olmakla birlikte bilişsel esneklikte düşüncenin içeriği önemliyken, psikolojik esneklikte düşünceyle kurulan ilişki esastır.

Psikolojik esneklik, şimdiki anla temas halinde olmak, duyguların, duyumların ve düşüncelerin hoşa gitmeyenler de olsa farkında olmak ve onları karşılamak, değerlerin doğrultusunda hareket etmek olarak tanımlanabilir (Ramaci, Bellini, Presti, ve Santisi, 2019). Psikolojik esneklik, bireyin kontrolü dışında gelişen olayları kabullenerek yaşamını zenginleştirecek davranışları sürdürmede kararlılık göstermek ve değiştirmesi gereken davranışlar olduğunda ise rehber olarak kendi değerlerini takip etme sürecini ifade etmektedir.

Psikolojik esneklik beş alt boyuttan oluşmaktadır. Bunlar; kabul, bilişsel ayrışma, bağlamsal benlik an’da olmak ve değerlerdir. Psikolojik esneklik alt boyutlarından kabul, bireyin yaşadığı acı veren duygu ve olayları değiştirmeye çalışmadan, onlarla mücadele etmeyi bırakıp kabullenmesi anlamına gelmektedir. Bilişsel ayrışma, bireyin zihnini meşgul eden düşünceleri ne olursa olsun fark etmesini ve onlardan uzaklaşmasını tarif eder. Ayrışmada amaç “iyi hissetmek” veya “istenmeyen düşünceleri kovmak” değil, davranışı etkileyen işlevi olmayan bilişsel süreçlerin etkisinin azaltılması, “şimdi ve burada” ve yaşantılar ile bağlantı kurmanın kolaylaştırılmasıdır. Benzer şekilde, bağlamsal benlik, kişinin içinde bulunduğu içsel yaşantıların, kaygıların ve kendi deneyimlerinin farkında olunmasıdır. Sürekli değişim halinde olan yaşantıların devamlı bir bakış açısıyla gözlemlenip, kabul edilmesidir. Anda olma alt boyutu ise; bireyin hem dış hem de iç dünya ile temas halinde olmasıdır. Anda olmanın amaçları arasında; kişilerin dünya ile doğrudan bağlantılar kurmaları sayesinde daha esnek davranmaları ve bu sayede hedefleri, amaçları, değerleri için daha tutarlı eylemlerde bulunmaları gösterilebilir. Değerler ise, anlamlı bir yaşam sürmeye katkıda bulunan özgürce seçilmiş yapılardır. Değerleri doğrultusunda yaşamını yönlendiren bireyin, gerek duyduğu anlarda işlevsel olmayan yaşam tercihlerini değiştirebilir. Psikolojik esnekliğin alt boyutları, bireyin temel kişisel değerlerine dayanan kararlı eylemler geliştirmesine yardım eden psikolojik esnekliğin gelişimini amaçlar. Psikolojik esnekliğin psikolojik sağlıkta önemli bir rol oynadığı belirtilerek  yapılan çalışmalarda, psikolojik sağlığın olumsuz etkilendiği durumlarda psikolojik esnekliğin önemli faydalar sağladığı gösterilmiştir. Psikolojik esnekliğin bireylerin iç deneyimleriyle yakından bağlantılı olduğu ve bu durumun psikolojik ve fiziksel işlev üzerinde büyük etkiye sahip olduğu belirtilmektedir.

Kashdan ve Rottenberg (2010) psikolojik esnekliğe sahip olan bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarını etkili bir şekilde yönetme konusunda daha fazla yeteneğe sahip olduğunu belirtmektedir. Yazarlar bu bireylerin, becerilerini ve yeterliliklerini zorlayan durumlarla karşılaştıklarında etkili mekanizmalar kullandıklarını ifade etmektedir. Psikolojik esneklik, temel psikolojik ihtiyaçların giderilmesinde, yaşamın zorluklarını yönetmede ve psikolojik sağlığın korunmasında temel bir bileşen olarak ele alınmaktadır (Hayes vd., 2006). Psikolojik esnekliği yüksek olan bireyler, şimdiki zamanda (o anda) olumsuz içsel deneyimlerine açık olurlar ve onları kabullenirler. Bu açıklık ve kabul düzeyi bireylerin kişisel değerleriyle tutarlı davranışlarla temasta olmalarına yol açar. Psikolojik esnekliği düşük olan bireyler, olumsuz duygu ve düşünceleri deneyimlemeyi zorlayıcı ve katlanılmaz bulma eğilimindedir (Harris, 2016). Bu nedenle olumsuz içsel deneyimlerinden kaçınarak ya da bunları değiştirerek stresi azaltma eğiliminde olurlar.


Etiketler
Bir yorum yaz