Uyku Bozuklukları
 

Uyku Bozuklukları

İnsanlarda 100'e yakın uyku hastalığı mevcuttur. Uyku hastalıkları ciddi önem verilmesi gereken hastalıklar olup, insanların yaşam kalitesinin azalmasına ve sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Bu yazımızda size belli başlı uyku bozukluklarından bahsediyor olacağız.


Normal uyku süresi ne kadardır?

Normal uyku süresi kişiden kişiye değişir. Daha doğrusu herkesin kendine özgü bir ''normal'' uyku süresi vardır. Kişi dinlenerek uyanıyorsa ve uyku süresi normal hayat akışı ile uyumlu ise yeterli süre uyumuş sayılır. Uyku süresi ayrıca yaşla da değişiklik gösterir. Fakat genel olarak 7-8 saatlik (+/- 1-2 saat de normal sayılabilir) uyku süresinin yeterli olması beklenir.

Uykusuzluk (İnsomnia)

Uykuya dalma sorunları, gece uykunun bölünmesi ve tekrar uyumada zorluk çekme, sabah istenenden erken uyanma gibi nedenlerle yetersiz ve dinlendirici olmayan uykuya uykusuzluk (insomina) denir. Tabi bu tür uyku sorunlarının kayda değer bir süredir (en az 2-4 hafta) olması ve uykusuzluğun kişinin olağan hayat akışını ve işlevselliğini bozması da uykusuzluk tanısı için gereklidir.

Uykusuzluk nedenleri nelerdir?

Uykusuzluk çoğunlukla altta yatan başka nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar, bazen de tek başına olarak başka bir neden olmadan görülür. 
Uykusuzluğa neden olabilen altta yatan nedenler;
  • Psikiyatrik bozukluklar (Depresyon, Anksiyete vb..)      
  • Stresli yaşam olayları          
  • Sirkadyen ritim bozuklukları   
  • Huzursuz bacaklar sendromu          
  • Alkol ve madde kötüye kullanımı
  • Nörolojik hastalıklar
  • Diğer tıbbi hastalıklar

Uykusuzluğun zararları nelerdir?

Uzun süre (en az 3 ay) uykusuzluğu olanlarda, gündüz işlevselliğinde ve iş performansında bozulma, algılama, dikkat ve hafıza sorunları, depresyon, panik atak, mani vb. birçok psikiyatrik bozukluk gelişme olasılığında artış bildirilmiştir.

Aynı zamanda uykusuzluk beden sağlığını da olumsuz etkilemekte kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, insülin direncinde artış ile obezite ve diabet gibi endokrin hastalıklar, bağışıklık düzeyinin düşmesi gibi birçok tıbbi hastalığa da neden olabilmektedir.  

Uykusuzluk Nasıl tedavi edilir?

Öncelikle altta yatabilecek nedenler araştırılmalı ve dışlanmalıdır.
Altta yatan psikiyatrik ya da diğer nedenler varsa tedavi edilmelidir.
Uyku hijyeni gözden geçirilmelidir. Yatakta yemek yemek, TV vb izlemek önerilmeyen davranışlardır.

Sağlıklı bir uyku için bazı tavsiyeler;
  • Uykunuz gelmeden yatağa girmeyin,
  • Uyuyamazsanız 20-30 dakika sonra yataktan çıkın ve Tekrar uykunuz gelmeden yatağa girmeyin,
  • Uykunuz bölünüp yataktan çıktığınızda yemek yemeyin, çay-sigara içmeyin, TV-bilgisayar açmayın ve telefondan uzak durun, kitap vb okuyabilirsiniz,
  • Akşam yemeğinden sonra yemek yemeyin,
  • Akşam saat 22:00'dan sonra TV, bilgisayar ve telefonu bırakın (mümkünse).
  • Akşam çok fazla çay, kahve, kola ve sigara içmeyin,
  • Kaçta yatarsanız yatın sabah erken uyanın (Mümkünse 6-7 fakat en geç 8).
  • Gündüz uyumayın, uyuklamayın,
  • Spor ve ya yürüyüş yapın (Haftada en az 3 kez ve 30-45 dk),
  • Günlük ılık duş alın,
  • Bol sıvı ve yeterince meyve tüketin. 

Kabuslar

Korkulu, bazen şiddet ya da kayıp içeren stresli, sıkıntılı olayların  rüya içeriğini oluşturması durumudur.

Bir çok insan yaşamında değişik dönemlerde bri kaç kez yaşamıştır.

Fakat çok sık oluyorsa, nerdeyse her gece oluyor ve artık uyku fobik bir hal almışsa ve uyku kalitesi bozulmuşsa o zaman bir hastalık olarak değerlendirilebilir.

Stresli yaşam olayları, psikolojik etkenler, yaşanmış travmalar, psikiyatrik ve diğer tıbbi hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar kabuslara neden olabilir.

Tedavide uyku hijyeni, bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavileri kullanılabilir.

Karabasan (Uyku paralizisi)

Bir çok insasının yaşadığı uyku ile ilişkili bir bozukluk. Uykuda sanki hareket edememe, kaçmak isteyip de kaçamama, kol ve bacaklarını oynatamama, bazen sesini bile çıkaramama, boğuluyor ve nefes alamıyor hissi, sanki biri(leri) üzerinize baskı uyguluyor gibi hissetme durumu. Beraberinde yoğun bir korku ve endişe, bazen çaresizlik düşüncesi.

Tıbbi olarak ''geçici uyku felci (paralizisi)'' olarak tanımlanmakta.

Normal uykunun REM döneminde zaten beklenen ve normal bir şekilde kaslarımız tonusunu kaybeder, adeta felç haline gelir (kas atonisi). Kas atonisi uykunun REM dönemi denilen rüya görülen döneminde meydana gelir. Kas atonisi uykuda yürüyüp gitmemizi engelleyen ve kontrolsüz şeyler yapmamamız için adeta bir sigorta gibidir. 

Kas atonisi ayrıca kaslarımızın dinlenmesini ve yeni bir güne hazırlanmasını sağlar.

Normalde kas atonisi durumunda bilinç uyanık değil uykudadır ve rüya görülür.

Eğer kişi tam da kas atonisi sırasında bir şekilde tamamen ya da kısmen uyanırsa bilinci de kısmen açılacağından bu kas felci durumunu korkutucu bir şekilde algılar ve deneyimler. İşte bu duruma halk arasında karabasan ya da al basması denmektedir. 

Uykuda diş sıkma-gıcırdatma (Bruksizm)

Genellikle geceleri olan ve diş sıkma ve ya diş gıcırdatma durumudur. Yetişkinlerin yaklaşık %10'unda görülür. Bazı hastalarda sabah şakaklarda ağrı ve baş ağrısı da olabilir. Bazı olgular gündüzleri de bu diş sıkma ya da gıcırdatmayı yaşar. Bruksizm sonucu dişler aşınır ve kesiciliğini kaybedebilir. Bruksizm daha çok stres, anksiyete, sinirlilik gibi psikolojik nedenlere bağlıdır. Bazen de çene yapısı ile ilgili olabilir. Tedavide dişleri korumak için diş hekimleri tarafından 'gece koruyucuları' uygulanmaktadır. Fakat altta yatan psikiyatrik sorunun tespit ve tedavi edilmesi de önemlidir. 

Uykuda yürüme (Uyurgezerlik, somnambulizm)

Derin uyku döneminde yataktan kalkıp yürüme şeklinde ortaya çıkar. Genellikle uykuya daldıktan sonraki birkaç saat içinde görülür. Yürüme dışında şiddet içeren davranış ve anksiyete genelde eşlik etmez. Ailesel yatkınlık sıktır. Ateşli hastalık, uykusuzluk ve bazı ilaçlar duruma neden olabilir. Atak sırasında kişi uyandırmaya çalışılmamalıdır. Tedavi için atağın yaklaşık olduğu saatler tespit edilip, bu saatlerden önce kişiyi uyandrmak faydalı olabilir. Çok sık oluyorsa (iki gecede bir gibi) ve tehlikeli davranışlara neden oluyorsa ilaç tedavisi gerekebilir. 

Huzursuz bacaklar sendromu

Bacaklarda hissedilen huzursuzluk, rahatsızlık hissi ('karıncalanma' ya da 'iğnelenme' olarak da şikayet edilir) ile bacakları hareket ettirme isteğinin belirdiği bir durum.
Genellikle akşam ya da gece saatlerinde görülür.
Yatma ya da oturma gibi ayakların hareketsiz kaldığı dinlenme durumlarda ortaya çıkar.
Yürüme ya da esnetme-germe ile kısmen ya da tamamen rahatlama görülebilir.
Erken yaştakiler daha çok aileseldir.
Geç başlayanlarda ise demir eksikliği, kullanılan ilaçlar, gebelik, böbrek yetmezliği nedenler arasında sayılmaktadır.
Tedavide bacaklardaki hareket bozukluğunu düzenleyen ilaçlar kullanılmaktadır.

Aşırı uyuma (Hipersomni)

En az 3 ay süren gündüzleri önüne geçilemeyen aşırı uyku halidir. Gece ve gündüz uykusu dinlendirici değildir. Uyandırmak zordur ve uyandıktan sonraki uyku mahmurluğu birkaç saat sürer. Psikiyatrik hastalıklar bu duruma neden olabileceğinden gözden geçirilmelidir. Ayrıca uykuda solunum durması gibi bozukluklar değerlendirilmelidir. Tedavide uyku hijyeni ve gerekirse bazı uyanıklık verici ilaçlar kullanılabilir. 

Narkolepsi nedir?

Gündüz aşırı uykululuk ve engellenemeyen uyku atakları ile karakterize bir uyku bozukluğudur. Hastaların çoğu aşırı yorgunluktan yakınır.
Aşağıdaki belirtiler görülebilir;         
  • Gündüz aşırı uykululuk ve engellenemeyen uyku atakları
  • Katapleksi (Uyanıkken ani ve geçici kasların gevşemesi)     
  • Uyku paralizisi (Karabasan)
  • Uykuya dalarken görülen halüsinasyonlar
Tanı için uyku testi (polisomnografi) ve bazı kan tetkkileri gerekir. Neden olabilecek psikiyatrik ve diğer hastalıklar dışlanmalıdır. Tedavide gece uykuya dalmayı kolaylaştırıcı, gündüz ise uyanıklık verici ilaçlar kullanılabilir. 

Uykuda nefes durması (Apne, OSAS)

Uyku sırasında tekrarlayıcı olarak üst solunum yolunda kısmi ya da tam tıkanma ve kan oksijen düzeyinde düşme ile giden bir durumdur. Apne uykuda soluğun geçici olarak durmasıdır ve genelde 10-30 saniye, nadiren 60 saniye ve üstü sürer. Hastalarda sıklıkla gündüz aşırı uykuluk görülür. Horlama sıklıkla eşlik eder. Obezite ve erkek cinsiyet en belirgin risk etkenidir. Boyun, damak ve nefes yolunun yapısı da yatkınlık oluşturabilir. Tanı koyarken psikiyatri, KBB ve göğüs hastalıkları uzmanlarının beraber değerlendirmesi ve uyku testi (polisomnografi) gerekir. Tedavide öncelikle kilo vermek önerilir. Uykuda kullanılan ve nefes durmasını engelleyen cihazlar kullanılabilir. Bazı hastalarda burun,damak ve hava yolu ile ilgili ameliyat da bir seçenek olabilir.

Horlama neden olur?

Bazen aşırı yorgunluk, yastık veya yatağın uygun olmaması veya yanlış pozisyonda uyuma horlamaya neden olabilir. Burun,damak, küçük dil (uvula), boğaz yapısı ve hava yolu kaynaklı nefesin geçişine direnç oluşturacak her türlü etken ve, Boyunda ve karın çevresinde olan yağlanma ve aşırı kilolar da horlamaya neden olabilir. Basit horlamada uyku kalitesi bozulmaz, gündüz uykululuk ve yorgunluk pek görülmez. Sadece yakınlardakiler rahatsız olur ; ) Fakat horlama bazen tıkayıcı uyku apnesi (TUAS/OSAS) ile beraberdir ve yukardaki semptomlara neden olabilir. 

Dinlenmeden ve yorgun uyan ma nedenleri

Uykusuzluk ya da kalitesiz uyku, Kullanılan alkol ya da maddeler, Uyku hijyenine özen göstermeme, Depresyon gibi psikiyatrik bozukluklar, Değişik etkenlere bağlı apne ve TUAS gibi uykuda nefes durması, Kalp ve damar hastalıkları, Endokrin ve allerjik hastalıklar bu şikayetlere neden olabilir.

Yaşlılarda uyku

Yaşla beraber öncelikle uykunun ritminde bozulma olur. Yaşlılar genelde daha erken uyur ve daha erken uyanır. Yaşlılar yatakta daha fazla kalsa da toplam uyku süresi azalımıştır. Uykuya dalana kadar geçen süre uzun,  uykuları daha yüzeyel, derin uyku azalmıştır ve gece uyanmalar görülür. Uykusuzluk ve uykuya dalma güçlüğü gibi uyku problemleri yaşlıarda daha sık görülür. Yaşlıardaki uyku sorunları ''yaşa bağlıdır'' diye geçiştirilmemeli bir uzman desteği alınmalıdır.
Etiketler
Bir yorum yaz