Depresyon ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
 

Depresyon ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

Hepimizin depresyon konusuyla ilgili çevresinden duyduğu birçok şey bulunmaktadır. Fakat bunların hangileri doğru hangileri yanlış, aslında depresyon nedir ve depresyon ne değildir. 
Sizler için depresyon ile ilgili doğru bilinen yanlışları toparlayıp bu yazımızda paylaşmak istedik.


Depresyon iradesizlik değildir         
Depresif kişiler çevrelerinden ''sen bunu iradenle yenebilirsin'' cümlesini sıkça duyabilirler. Fakat nasıl tansiyon, damar tıkanıklığı ya da şeker hastalığı iradesizlik değilse depresyon da iradesizlik değildir. Tabi ki kişi iradesi ile bir şeyler yapmalıdır. Örneğin yardım istemek, aramak ve tedaviye başlamak ve önerilenleri uygulamaya çalışmak gibi. 

Depresyon karakter veya kişilik zayıflığı değildir.             
''Güçlü, sağlam karakterli'' zannettiğiniz kişilerin depresyona girmediğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu kişilerde depresyon başka şekillerde, örneğin agresiflik ya da bedensel belirtiler ile kendini gösterebilir.Ya da bu kişiler depresyonda olduğunu inkar ederler. 

Depresyon sabredilirse zamanla kendlğinden geçer, tedavi şart değildir.(YANLIŞ)             
Tedavi edilmeyen depresyonun 6-12 ay içinde düzeleceği ifade edilmektedir. Fakat bu tedavi edilmesine gerek olmadığı anlamına      gelmez. Çünkü tedavisiz geçen her an kişiyi ruhen ve bedenen yıpratmakta; kişinin aile, iş ve sosyal hayatını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca tedavi edilmediğinde depresyondaki intihar riski de göz önünde bulundurulmalıdır. 

Depresyonun tedavisi kişinin gezip dolaşması, sosyal ortamlara girmesi, spor yapmasıdır. (YANLIŞ)             
Kişinin pasif, edilgen davranışlarının aktif davranışlarla değiştirilmesi davranışçı terapinin gündemini oluşturur. Fakat bunun da   zamanlaması, sırası ve planlanması önemlidir. Çünkü depresyonda kişinin enerjisi de azalmıştır. Bu enerjisizliğe rağmen, zamansız ve aşırı zorlama ile yaptırılan aktivitelerin faydası olmayacağı gibi zararı olabilir.

Depresyon yaşanan olayların doğal sonucudur, olaylar değişmeden depresyon düzelmez. (YANLIŞ)             
''Belimizi büken taşıdığımız yük değil, yükü nasıl taşıdığımızdır'' der eski bir düşünür. Aynı olayını yaşayan herkes aynı şekilde tepki vermez. Deprem gibi bazı ağır yaşam olayları kişilerin çoğunda ruhsal belirtilere neden olsa da, bazıları etkilenmeyebilir. Ya da bazı basit ve herkesin karşılaşabileceği yaşam olayları bazılarında travma belirtilerine neden olabilir. Dolayısıyla asıl olan olaylar değil, kişilerin olayları nasıl karşıladığı, nasıl yorum yapıp nasıl tepki verdiğidir ki bilişsel davranışı terapide (BDT) tam olarak bunlarla çalışılır.

Her üzüntü depresyon değildir.             
Hayatın içinde zaman zaman üzüntülerin olması gayet doğaldır. Kendimizle ya da çevremizle ilgili bazı olaylara ve durumlara üzülebiliriz. Kayıplarımıza üzülürüz. Bu kayıplar sadece ölüm değil, sağlığımız, birinin sevgisi, işimiz de olabilir. Ve kayıplara üzülmek de hayatın bir parçasıdır. Yas döneminde bile belirli bir süre ve normal sınırlarda olan yas tepkileri tedavi edilmez ve kişini yasını yaşaması istenir. Diğer üzüntüler de normal sınırlarda ise yaşanarak atlatılması en sağlıklı olanıdır ve bu tür üzüntüler depresyon değildir. Fakat işlevsellik bozulmuşsa, düşünceler daha çok ölüm, intihar, aşırı suçluluk ve değersizlik üzerine yoğunlaşıyorsa, karamsarlık ve umutsuzluk peşinizi bırakmıyorsa,enerjiniz ve haliniz yoksa,dahası bir şey yapmak isteğiniz ve motivasyonunuz kalmamışsa, zorla da olsa yaptıklarınız da artık eskisi gibi keyif vermiyor ve gittikçe daha ağır geliyorsa (bunların birkaçı bir arada ve en az 2 haftadır her gün varsa) bu yaşadığınız normal bir üzüntü değil artık bir DEPRESYON'dur. ·         

Devir depresyon devri, zaten herkes depresyonda. (YANLIŞ)
             
Depresyonu zaten herkesin yaşadığı bir şey olarak küçümsemeyin, normalleştirmeyin ve görmezden gelmeyin. Bu düşünce ihmal ve    boş vermişlik çağrıştırıyor. Belki şehir yaşamının stresi depresyonu artırıyor olabilir ama yine de istatistikler her 100 insandan yaklaşık 20'sinin yaşamının bir döneminde depresyon yaşayacağını söylüyor. Yani herkes depresyonda değil. ·         

Depresyonun tedavisi yoktur. (YANLIŞ)
             
Depresyon tedavisi olan psikolojik bir hastalıktır. Hastaların %70-80'i tedavilerle tamamen iyileşir. ·         

Depresyon ilaçları bağımlık yapar. (YANLIŞ)
             
Depresyon ilaçları yani antidepresanlar bağımlılık yapmaz. Antidepresanlar, bağımlılık yapan maddeler ve alkol gibi haz vermez ve    tekrar alma isteği oluşturmaz. Hiçbir depresyon hastası 'anitdepresanı mı alayım da keyif bulayım, haz alayım' demez. Birçok hasta bir an önce ilacı bırakmak ister ve maalesef ilacı önerilenden erken bırakır. Antidepresanlar normal düz beyaz reçete ile yazılan ilaçlardır ve bağımlılık yapmazlar. Bazı psikiyatrik ilaçların bağımlılık yapabileceği doğrudur ve bu tür ilaçlar zaten kontrole tabi yeşil ya da kırmızı reçete ile alınabilir. Fakat antidepresanlar bu grupta değildir. ·         

Antidepresanlara bir kere başladın mı bir daha bırakamazsın. (YANLIŞ)
Depresyon tedavisinde hipertansiyon ve diyabet gibi diğer kronik hastalıklardan farklı olarak sürekli ilaç kullanılmaz. Eğer kişi ilk       depresyon atağındaysa, tedavi ile belirtiler düzeldikten ve kişi iyileştikten sonra en az 6 ay mümkünse (daha iyisi) bir yıla kadar ilaç       kullanımı önerilir. Eğer kişi daha önce de depresyon atağı geçirmişse, tedavi ile iyilik hali sağlandıktan sonra koruyucu tedavi daha uzun süre sürdürülür. Fakat yine de tedavinin bir sonlandırılma zamanı ve hedefi vardır. 

Depresyon ilaçları insanı uyuşturur, aptallaştırır ve ruh gibi yapar. (YANLIŞ)             
Tavsiye edilen şekilde kullanıldığında depresyon ilaçları kişiyi uyuşturmaz ve aptallaştırmaz. Antidepresan kullanıp mesleğine           devam eden bir çok işçi, memur ve öğrenci bu olumsuz etkiler olmadan tedavilerine, işlerine ve hayatlarına devam edebilmektedir.

Depresyon ilaçları uyku yapar, gün boyu uyutur. (YANLIŞ)             
Uyku yapan depresyon ilaçları vardır fakat her antidepresan uyku yapmaz. Uykusuzluk bir çok psikiyatrik hastalıkta görülebilen bir belirtidir ve bazı ilaçlar da bu belirtiye yöneliktir ve daha çok akşam ya da gece alınması önerilir. Uyku yapıcı özelliği olanların dışında ve gündüz önerilen ilaçların uyku yapması beklenilen bir etki değilidir. Eğer gündüz alınan ilaçlar uyku yapmışsa doktorunuza başvurun. Eğer bu ilaçlar hep uyutur diye ilaç tedavisinden kaçınıyorsanız, artık bilin ki bu bilgi gerçeği yansıtmamakta. ·         

Depresyon ilaçları kilo yapar. (YANLIŞ)
             
Uykusuzluk gibi iştahsızlık da bir çok psikiyatrik hastalıkta görülebilen bir belirtidir ve bazı ilaçlar da bu belirtiye yöneliktir. Ancak tüm antidepresanların kilo yaptığını söylemek doğru olmaz. Bazı antidepresanların kilo üzerine olumsuz bir etkisi yokken, bazıları ise yılda   ortalama 1-3 kilo aldırabilir. Ama tüm kiloları ilaca bağlayıp ilaçları günah keçisi ilan etmek de biraz haksızlık olabilir. Çünkü diyet polikliniğindekilerin ya da zayıflamak için spor salonuna gidenlerin ya da kendi başına çabalayanların acaba ne kadarı antidepresan kullanıyordur?
           
Depresyon internetten araştırarak kişinin kendi kendine koyacağı ve tedavi edeceği bir hastalık değildir.
             
Malumunuz herkes internetten araştırarak bir çok sorununu çözebiliyor. Sağlık dahil bir çok konu için bilgi edinmek, bazı sorularımıza cevap aramak için internet faydalı olabilir (Bir çok bilgi kirliliğine rağmen!). Fakat bir hastalık hele ki gözlem ve görüşmeye dayalı olarak tanı konan bir hastalık için sadece internete güvenmek büyük bir hata olacaktır. Çünkü tanı kadar ayırıcı tanıların da bir uzman tarafından yapılması gerekmektedir. İnternetten doldurulan bir testle tanı koymak oldukça yanıltıcı olacaktır. İnternetten araştırarak arabanızın farının lambasını değiştirebilir, bazı küçük ev aletlerini değiştirebilir ya da tamir edebilirsiniz ama psikolojinizi ve ruhsal durumunuzu düzeltemezsiniz. ·         

Depresyon herhangi birinin önereceği bir ilaçla tedavi edilecek bir hastalık değildir.
             
Bazen kısa yoldan içinde bulunulan durumdan kurtulmak, bazen de bir uzmana başvurmakla uğraşmamak için kişiler kendi kendine bir ilaç başlayabiliyor. Bazen de güvendiği ya da hiç tanımadığı birine (internetteki forumlar) danışarak tedaviye başlanabiliyor. Fakat maalesef depresyon mide ekşimesi ya da kas tutulması gibi bir eczacı kalfasının, ya da uzman olmayan herhangi birinin çözebileceği bir hastalık değildir. Depresyon ayrıntılı bir görüşme ve tıbbi değerlendirme ile tanı konularak ve gerekli ayırıcı tanılar yapıldıktan sonra tedaviye başlanılması gereken, ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Eğer ilaç tedavisi gerekiyorsa da etkin doz ve sürede ve uzman gözetiminde yapılması gerekir. Ruh sağlığımız uzman olmayan herhangi birine emanet edilemez.

Etiketler
Bir yorum yaz

İlgili Bloglar

Türkçe Terapi Garanti

100%

Memnuniyet Garantisi

Terapinin başarıyla tamamlayana kadar Türkçe Terapi ödemeleriniz bizimle güvende.