COVID-19 PANDEMİ SÜRECİNDE DUYGUSAL YEME VE YEME FARKINDALIĞI
 

COVID-19 PANDEMİ SÜRECİNDE DUYGUSAL YEME VE YEME FARKINDALIĞI

Duygusal yemek yeme, genellikle yüksek enerji ve karbonhidrat içerikli ‘rahatlatıcı besinler’in tüketimi ile karakterizedir.


Coronovirüs ve Değişen Beslenme Alışkanlıkları

Koronavirüs hastalığına yönelik uygulanan tedbirler doğrultusunda gerçekleşenevde karantina uygulamasının bireylerin günlük rutin yaşantısından uzaklaşmasına ve hareketsiz bir yaşam sürmesine yol açtığı görülmektedir. Evde her zamankinden daha fazla vakit geçirilmesi, belirsizlik durumları, bulaşıcı hastalıkların oluşturduğu tehdit riski ve sürekli takip edilen pandemi haberleri neticesinde de bireylerin yiyecek tüketme isteğinde artışa yol açmaktadır (Serin & Şanlıer, 2018). Pandemi sürecinde hissedilen olumsuz duyguları kontrol edebilmek,
mutlu ve güvende hissetmek amacıyla bireylerin aç olmadığı zamanlardada yemek yeme ihtiyacı duydukları ve duygusal açlık yaşadıkları görülmektedir (Kartal & Kaykısız, 2020).

Scarmozzino ve Visioli (2020) tarafından İtalya’da 1932 katılımcı ile düzenlenen bir çalışmada, bireylerin %52’sinin normale oranla çikolata, dondurma, tatlı gibi rafine şeker bulunduran rahatlatıcı yiyecekleri, %23’ünün tuz içeriği yüksek olan gıdaları tüketiminde artış olduğu; yaklaşık %20’sinin daha fazla sebze ve meyve tükettikleri; yarısının ise hazır gıda alımında düşüş olduğu tespit edilmiştir. Yine, Çinli bireylerde pandemi sürecinde balık, baklagiller, bazı baharatlar, içecekler ve işlenmiş ürünler olarak bilinen yemeye hazır ürünlerin tüketiminin azaldığı; koronavirüsle başa çıkabilmek için C vitamini, probiyotik ve diğer besin takviyelerinin kullanımının ise arttığı görülmüştür (Zhao & ark., 2020). Bunlara parallel olarak, Romeo-Arroyo, Mora M ve Vázquez-Araújo (2020) tarafından duygusal olmayan, hassas bireyler ve kontrol grubu olmak üzere 3 gruba ayrılan katılımcılar ile yürütülen bir araştırmada, kontrol grubundaki katılımcıların daha az acıktıkları, daha az atıştırdıkları ve işlenmiş ürünleri tüketmekten kaçınırken besin takviyelerini kullandıkları; ancak hassas gruptaki katılımcıların besin lezzetinin besin seçimlerini etkilediği, karantina döneminde normale kıyasla daha çok açlık hissettikleri ve günün önemli bir bölümünü yemek saati olarak düşündükleri, duygu durumlarının beslenme alışkanlıklarını etkilediği ve kötü hissettiklerinde daha çok yemek yedikleri ve öğünler arasında daha çok atıştırdıklarını gözlemlenmiştir. Bunların aksine, duygusal olmayan grupta yer alan katılımcıların ise beslenme alışkanlıklarının ruh halinden çok etkilenmediği bulgulanmıştır. Bu doğrultuda, COVİD-19 sürecinde stresle başa çıkma çıkma yöntemi olarak besin tüketmeyi seçen duygusal yeme bozukluğu olan bireylerde yeme farkındalığı oluşturulmasının, bu bozukluğun tedavisi açısından büyük önem taşıdığı düşünülmektedir.

Etiketler
Bir yorum yaz

Türkçe Terapi Garanti

100%

Memnuniyet Garantisi

Terapinin başarıyla tamamlayana kadar Türkçe Terapi ödemeleriniz bizimle güvende.